Konya’da miras hukuku kapsamında bulunan Mirasçıların pay ve oranlarına ilişkin davalar, Vasiyetnamenin iptali davası, Tenkis davası, Muris Muvazaası davaları, Terekenin tespiti davaları, Mirasçılıktan çıkarma iptal davaları, Ortaklığın giderilmesi davası, Mirasın denkleştirilmesi davası, Miras sözleşmesinin iptaline ilişkin davalar, Terekenin tespitine ilişkin davalar, Reddi miras davaları konusunda Marka Hukuk Bürosu olarak tecrübeli Konya Miras Avukatı olarak hizmet veriyoruz.
Mirasçı Kime Denir?
Miras hukuku kişinin ölümünden kaynaklı ya da gaip olması durumunda mirasının kime intikal edeceği (zümre sistemi), ne şartlarda kime intikal etmeyeceği ya da kimin ne oranda yüzdesi olduğuna dair düzenleme ile meydana gelen özel hukuk dalıdır. Mirasbırakan vefat eden kişi olup, mirasbırakanın ölümü ile ardında bıraktığı tereke üzerinde hak sahibi kişidir mirasçı.
Yasal Mirasçı ve Atanmış Mirasçı Ne Demektir?
Miras hukuku mirasçıları yasal mirasçı ve atanmış mirasçı olmak üzere ikiye ayırmaktadır. Mirasbırakan evli ise anne ya da baba mirasçı olup olamayacağı ve tüm miras durumlarının detaylandırılmasıdır. Zümre sistemine göre mirasbırakanın eşi yoksa miras anne ya da babaya, anne ya da baba yoksa büyük anne veya büyük baba mirasçı olabilecektir. Miras hukuku ile mirasçılara kalacak mallar düzenlenen oranda paylaştırılacaktır. Kişinin miras hakkı yalnızca Türk Medeni Kanunu’nda değil, aynı zamanda Anayasadan da doğmaktadır ve Anayasanın 35. maddesinde miras hakkı ile ilgili düzenleme yer almaktadır.
Anayasanın 35. maddesi ile herkesin mülkiyet ve miras hakkına sahip olduğu, bu haklardan ancak kamu yararı amacıyla sınırlandırılabileceği hüküm altına alınmıştır. Miras hukuku; yasal mirasçı (varis), atanan mirasçı, mirastan feragat, mirastan reddinin iptali, saklı pay, saklı paya tecavüz, tenkis, istihkak, miras sözleşmesinin iptali, vasiyetnamenin iptali, yedek mirasçı atama, artmirasçı atama gibi birçok konu düzenlenmiştir. Miras hukukunda en basit kavram olarak görülen mirasçı kavramının dahi belli başlı şartları ve özellikleri bulunmaktadır. Kanunda, mirasçı olabilmesi için belli bir sistem konulmuş, mirasçı sıfatına dair belli şartlar getirilmiştir.
Bunun yanında mirasçının hangi mallarının miras malı olacağı, kısacası terekenin kabul edilmesi durumunda nelerle karşılaşılacağı ya da reddedilmesi halinde neler olabileceği miras hukukunda düzenlenmiştir. Mirasçıların miras bırakan kişinin ölümü ile terekesinden yararlanabilmesi, aralarında paylaşması için dava açılması şart değildir. Hatta taraflar arasında mirasın paylaştırılması için miras taksim sözleşmesinin imzalanması da mümkündür. Fakat mirasçıların çok fazla kişi olması durumunda terekenin paylaştırılması süreci zor olabilmektedir.
Bu nedenle uzman bir avukat yardımıyla terekenin paylaştırılmasıyla her bir mirasçıya eşit bir şekilde tereke paylaştırılması mümkün olacaktır. Miras hukuku dalındaki davalarda miras alanında teknik bilgi ve dosya takip süreci önemlidir. Büro olarak miras sözleşmesi düzenlenmesi, veraset ilamı alınması, vasiyetnamenin iptali, tenkis davası açılması, mirastan feragat sözleşmesi hazırlanması, mirasın reddi davası, tereke tespiti gibi miras hukuku ile ilgili olan tüm yasal süreçlerde hizmet vermekteyiz.
Miras hukuku ile ilgili hukuki durumlar adına telefon, WhatsApp veya e-mail üzerinden bize ulaşabilirsiniz. Kişi kendi davasını açarak davayı yürütebilir fakat kanuni olarak süreci ve yasal işlemleri bir hukukçu kadar bilmediğinden geri dönülmez hukuki hatalarda bulunabilecektir. Bu nedenle miras hukukuna dair talepte bulunacak kimse, mutlaka miras alanında uzman vekilden vekillik hizmeti almalıdır.
Miras Avukatı Ne Yapar?
Ülkemizde avukatların yalnızca belli bir hukuk dalında dava almak zorunda olduğu bir uygulama bulunmamaktadır. Her daldan dava seçme hakkına sahiptir (ticaret, ceza, bilişim, mal paylaşımı, velayet ve vergi hukuku gibi). Ancak genellikle aynı hukuk dalı üzerinden dava almayı tercih ettiklerinden kendilerini aynı hukuk dalında uzman olarak tanıtabilmektedir, özel sertifika almasına gerek bulunmamaktadır.
Genellikle miras hukukuna ilişkin çalışmalar yaparak miras hukuku ile ilgili uyuşmazlıklar almayı tercih ederek miras hukukunda uzmanlaşmış ise mirasa dair davalarda vekillik hizmeti verebilmektedir. Miras sürecinde mirasın paylaştırılması ya da mirasbırakanın vefat öncesinde mirasının paylaştırılması, vasiyetname düzenlenmesi gibi mirasbırakan ve mirasçılar açısından farklı hukuki durumlar oluşabilmektedir.
Mirasçı sıfatına sahip olanlar gerek miras bırakanın borçları olduğunda mirasın reddedilmesi davası gerek mirasta yaşadığı hak kaybı adına tenkis davası açma hakkına sahiptir.
Bu nedenle mirasta ayrıntılı olarak bilgi almak ve ileride hukuki bir kaybın yaşanmaması adına uzman bir miras avukatından yararlanılması gerekmektedir. Yalnızca miras davaları ile ilgili vekillik hizmeti verilmemektedir. Mirasa ilişkin her türlü uyuşmazlığı çözüme kavuşturmada, miras öncesi uyuşmazlık çıkmaması adına tedbirler alınmada, mirasçılar arasında paylaşımın ne şekilde yapılacağına dair bilgilendirmede vekillik hizmeti gerçekleştirebilmektedir.
Miras bırakacak kişi, el yazılı vasiyetname hazırlayacak olsa dahi el yazılı vasiyetnamenin kanunen geçerlilik şartlarını bilmesi gerekmektedir. El yazılı vasiyetname düzenleyen kişinin vasiyetnamede neleri belirtmesi gerektiği, vasiyetnamede kimin el yazısı olması gerektiği gibi el yazılı vasiyetnamenin düzenleme şartları bulunduğundan miras hukuku alanında uzman vekilden ayrıntılar öğrenilmeden el yazılı vasiyetname düzenlenmemelidir.
Örneğin mirasbırakan kişinin kendisinden el yazılı vasiyetname düzenlenmesi gerekmektedir. Kişilerin kendi başlarına yasal durumları bilmeden yazılı vasiyetname düzenlenmesi miras hukuku için geçerli olmamaktadır, geçerli olmayan vasiyetname için vasiyetnamenin iptali davası yoluyla iptali istenecektir.
Bunun yanında vasiyetnamenin mirasbırakan tarafından ele geçirilmesi durumunda ortadan kaldırılması durumlarının ortaya çıkması da mümkündür. Vasiyetnamenin ortadan kaldırıldığı zaman alınacak tedbir ve hukuki süreç avukat aracılığıyla yürütülebilecektir.
Diğer bir husus ise sözlü vasiyetnamedir. Mirasbırakanın ölümü ile kalan mallarının kimin üzerine geçmesini istiyor ve resmi ya da el yazılı vasiyetname yapamayacak durumda ise sözlü vasiyetname yapabilmektedir. Mirasbırakanın ölümü öncesinde sözlü olarak gayrimenkul gibi mallarının kime bırakmak istediğini belirtebilir; fakat vasiyetname olarak nitelendirilmesi için belli başlı hukuki durumlar vardır. Miras hukukuna göre avukat yönlendirilmesi üzerine sözlü vasiyetname ise mirasçılara yasal durumlar ve hakları konusunca mirasçılar tarafından bilgilendirilecektir.
Veraset belgesi, kişinin ölmesi sonucunda mallarının kime kalacağı ve kimin ne payı olduğunu gösteren belgedir. Mirasçıların ne payı olduğunu öğrenmesi için hukuki olarak mutlaka veraset belgesi çıkarması gerekir. Avukat, mirasçılardan biri adına veraset belgesinin düzenlenmesi için sulh hukuk mahkemesine başvurabilecektir.
Mirasçılık belgesinin verilmesi belirli durumlarda belli yere başvuru ile gerçekleşmektedir. Mirasçılık belgesinin düzenlenmesi ve mirasçılık belgesi düzenlemesi için nereye başvurulur gibi ayrıntılar miras hukukunda uzman vekil tarafından yönlendirilecektir.Tereke mal gayrimenkul ise mirasçıların birden fazla olması halinde mirasçılar gayrimenkul paylaşımında birlikte hareket etmesi gerektiğine dair yönlendirmede bulunacak, detaylı bilgilendirmede bulunacaktır.
Mirasbırakanın ölmesi durumunda gayrimenkulun devrinin tapu üzerinden nasıl gerçekleşeceği ve prosedürünün nasıl olacağı da mühimdir. Tereke malda birisi kirada oturuyor ise yani kiracı var ise yapılacak işlem nedir, yeni bir kira sözleşmesi gerekli midir? gibi yönlendirmede bulunacaktır.
En çok merak edilen konulardan birisi de eşlerin boşanma davası devam ederken eşlerden birisinin ölümü üzerine eşin mirasçı olup olamayacağı, mirasın kimlere kalacağı konusudur. Resmi evlilik, boşanma ile sona ermektedir. Bu nedenle boşanma süreci devam ederken eşlerden birisinin ölümü ile sağ kalan eşe miras kalmayacağı anlamına gelmemektedir.
Ancak ölen eşin mirasçılarının boşanma sürecine devam etme hakkı bulunmaktadır. Sağ kalan eşin evlilik birliğinde kusurlu olması mirasçılar tarafından davanın devamını talep ederek ispatlanır ise sağ kalan eşin mirasçılık sıfatının sona erecektir. Boşanma devam ederken eşlerden birisinin ölmesi halinde diğer eşin miras hakkından yoksun kalma durumu olabilir. Miras hukukunda uzman vekil bütün bu prosedürlere karşı yasal işlemlerde destekte bulunabilecektir.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, iki tarafa borç doğuran bir sözleşmedir. Ölmek üzere olan kişiye bakma yükümlülüğü altında bulunan bakım borçlusunun bakım alacaklısına karşı borcu bulunmaktadır. Aynı şekilde bakım alacaklısının bakma edimine karşılık mal varlığından bir kısmının veya tamamının bakım borçlusuna bırakacağına dair sözleşmede belirtilmesidir.
Miras avukatı, miras hukuku ile belirtilen sözleşmenin yasal prosedürü hakkında bilgilendirmede bulunacaktır. Ölüm halinde sözleşmenin hukuka uygun olmaması sebebiyle bakım alacaklısı mirastan yararlanamayabilir. Bu nedenle ilgili sözleşme yasal olarak geçerli olmalıdır ki bakım alacaklısının mirastan mahrum olmaması gerekmektedir.
Vasiyet bırakacak mirasbırakana kaç çeşit vasiyetname olduğu, vasiyetinde kimlerin hakkı ve vasiyetnamenin kaç tür olduğu gibi bilgiler alabilecektir. Miras hukuku ile belirlenen vasiyetname türlerinin yasal prosedürü ve mirastan mahrum bırakmak istediği kişinin hangi tür sözleşme ile mahrum bırakabileceği konusunda bilgi alabilecektir. Mirasçıların mirasbırakanın ölümüne dayalı olarak tazminat davası açma hakkı da bulunmaktadır.
Mirasbırakanın ölümünde zarar varsa mirasçılar manevi tazminat davası açabileceklerdir. Dava açabilecek kişiler mirasbırakanın yakını ya da akrabası olan kişiler olabilir (anne, baba veya eşi gibi). Miras hukukunda uzman vekil, mirasçıların açacağı tazminat davasının türüne göre yasal sürecin takibini yapabilecektir. Miras hukuku ile ilgili vekillik hizmeti alınacak davalar; Miras bırakanın ölmeden önce hileli olarak mirasçılarından mal kaçırılması amacıyla tapunun devri için tapunun iptali davası açılabilmektedir.
Miras olarak düşen terekede paylaşımı mirasçılar ile anlaşamadıkları bir durumda ortaklığın giderilmesi davası açılarak paylaşım mahkeme kanalıyla yapılabilmektedir. Mirasbırakanın iradesinin sakat olarak vasiyetname düzenlenmiş ise ölüme bağlı tasarrufun iptali davası açılabilir. Ölüme bağlı tasarrufun iptal edilmesi için kanunda dava açmak için belli başlı şartlar öngörülmüştür.
Ölüme Bağlı Tasarrufun İptali Davası Şartları
- Terekenin tespiti ve defter tanzimi, terekenin yönetilmesi davası açmak,
- Miras sözleşmesinin düzenlenmesi için miras alanında uzman vekilden yararlanılmalı, kanunen uygun bir miras sözleşmesi düzenlenmelidir.
- Mirasta denkleştirme davası açmak,
- Miras özgülemek suretiyle vakıf kurma işlem ve davası açmak,
- Miras paylaşımı için miras davası açmak,
- Tenkis davası açmak,
- Muris muvazaası (Mirastan mal kaçırma) davaları,
- Mirastan feragat sözleşmesi düzenlemek,
- Mirasın reddi davası açmak,
- Miras şirketinin yönetimini yapmak.
Bütün bu uyuşmazlık süreçlerinde hukuki kayıp yaşanmaması için öngörülen yasal süreleri kaçırmamak adına dikkat edilmesi ve uzman bir hukukçudan yardım alınması gerekmektedir. Miras hukukunda uzman vekil, yasal süreç içerisinde müvekkillerine vekillik hizmetini verecektir.
Marka Hukuk Bürosu olarak miras hukuku konusunda yasal süreci, tereke durumunu, vasiyetname düzenlenmesi, mirastan feragat, muris olup olmayacağı, murisin ne hakkı olduğu, mirasa dair detaylı resmi işlemler, miras sözleşmesi muris muvazaası gibi her türlü miras hukuku ile ilgili tüm işlemler yürütülebilmektedir.
Miras Davası Açarken Avukat Tutulmalı Mıdır?
Miras hukukunda uzman vekil dilekçenin nasıl yazılacağı, hangi konuya göre dava türünün açılacağı, görevli ve yetkili mahkemede açılabileceği, konusuna göre hangi kanun maddesi ile Yargıtay kararlarının uygulanabileceğinin eğitimini alan ve meslek haline getiren kişilerdir.
Miras uyuşmazlıklarının bazı türleri kolay çözüme ulaşır iken bazıları oldukça karışık olarak hukuki deneyim ve tecrübe isteyen dava türleridir. Her davadaki gibi miras uyuşmazlıklarında da davayı kişi kendisi açabilir, yürütümünü ve takibini kendisi yapabilir. Ancak mirasa dair uyuşmazlıklarda miras alanında uzman bir vekilden hukuki yardım almak ve bu konuda ileride geri dönülmez bir hukuki kayıp yaşamaması adına yardım alınmalıdır.
Mesleki faaliyeti gereği miras davalarında sürecin daha hızlı işlemesini sağlayarak daha kısa sürede bitmesini sağlayabilir ve herhangi bir hak kaybının yaşanmamasını hukuki bilgi ve tecrübesiyle süreci yürütebilir. Vekillik hizmeti alarak dava açılması ya da davalı taraf adına dava takibi etmesi mahkeme neticesinde istenen sonucun elde edilmesi için önemli bir durum teşkil etmektedir.
Miras Avukatı Ne İş Yapar?
Avukat, davacı tarafın vekilliğini yapıyor ise öncelikli olarak açılacak olan davanın türüne, konusuna ve değerine göre Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre dilekçe hazırlayacaktır. Dilekçesinin hazırlamasından sonra dilekçe iddialarını ispatlayacak delillerini de dilekçe ekinde sunacaktır. Davacı, iddiasını ispatlamaz ise mahkeme tarafından delillerle kanıtlanamadığından reddedilecektir. Görüldüğü üzere hukuki uyuşmazlık sürecini takip edilecek ve dilekçeler aşamasında dilekçeler sunumunda bulunacaktır.
Davalı tarafın vekilliğini yapıyor ise karşı tarafın açmış olduğu davaya karşılık davalının cevap dilekçesini hazırlayacak iddialara savunmada bulunacaktır. Davalının cevap dilekçesinde sunmuş olduğu savunmaya binaen ekinde savunmalarını ispatlayan delillerini ve karşı tarafın iddialarını çürütecek karşı delillerini de dilekçe ekinde sunacaktır. Davalı vekili olarak dilekçeler aşamasının tamamlanmasını sürdürecektir. Dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra duruşma takibi ve duruşmalara katılımını gerçekleştirecektir.
Mahkeme tarafından delillerin toplanılmasında dosyaya gelen evrak ve giden evrak kontrolünü gerçekleştirecek ve dosyanın kısa sürede bitmesini sağlamak için hızlandırma işlemlerini yapacaktır. Miras davaları yaklaşık 1-1,5 yıl sürmektedir ancak vekille dosya takibinin gerçekleştirilmesi halinde süreç bir yıla kadar indirilebilmektedir. Kısacası vekil, dosyanın süreci uzatacak olan işlemlerin önüne geçmekte zamandan tasarruf etmektedir. Karar verilmesinin ardından karara karşılık üst dereceli mahkemeye itiraz edilmesi gerekiyor ise itiraz yoluna başvuracak ve itiraz dilekçesini hazırlayacaktır.
Miras Avukatı Ne Kadar Alır? (Ücreti)
Türkiye Barolar Birliği tarafından her yıl Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi düzenlenmektedir. Vekalet ücreti, tarifede belirtilen ücretin altında ücret belirleyemezler. Yalnız her miras davasında da aynı vekalet ücreti alınmamaktadır. Dosya sürecinin uzunluğuna ve kısalığına, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, dava değerine, davanın masrafına göre vekillik hizmeti için müvekkilinden vekalet ücreti ile masraf talep edecektir.
Bu nedenle vekillik ücretini kesin olarak belirtmek mümkün değildir. Sonuç olarak, miras avukatı asgari ücret tarifesinin altında belirlenen miktardan daha düşük miktarda ücret alamaz, fakat daha yüksek miktarda dava alabilecektir.