Konya Trafik Kazası Avukatı, Konya Tazminat Avukatı, Konya İş Kazası Avukatı, Konya Ticaret Avukatı, Konya Şirket Avukatı, Konya Boşanma Avukatı, Konya İşçilik Alacakları Avukatı, Konya Tapu Avukatı, Konya Miras Avukatı, Konya Tüketici Avukatı, Konya Gayrimenkul Avukatı, Konya Ceza Avukatı, Konya Ağır Ceza Avukatı, Konya Arabuluculuk

Konya’da genel olarak ticari davalar, kira davaları, tahliye davaları, kira bedelinin tespiti, kira bedelinin uyarlanması vb davalar için Konya’da arabulucuya ihtiyacınız olduğunda bizi arayabilirsiniz.

Arabuluculuğun zorunlu olduğu davalar genel olarak ticari davalar ve iş davalarıdır. Yani, zorunlu arabuluculuk başvurusunun gerekli olduğu mahkemeler genel olarak tarafların mahkemeye gitmeden önce uzmanla problemi çözmesi istenir.

Kira hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar çoğunlukla tahliye, kira bedelinin tespiti ve kira bedelinin uyarlanması davalarıdır. 1 Eylül 2023 tarihinden sonra bu tür davalar açılmadan önce uyuşmazlık için arabuluculuk başvurusu yapılması zorunlu hâle gelmiştir.

Konya Arabulucu, Konya Arabulucu Avukat, Konya Arabulucular, Konya Arabulucu Avukatlar, Arabulucu Konya, Arabulucular Konya için bizi arayın.

Arabuluculuk Nedir?

Arabuluculuk, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında kabul edilmiş, mahkeme dışı, etkin bir çözüm yoludur.Taraflar, aralarındaki uyuşmazlığı, bir “arabulucunun” yardımıyla, birlikte görüşerek ortak bir çözüme ulaşabilirler.

Arabuluculuk yönteminde, bu çözüm doğrultusunda oluşturulan anlaşma, “icra edilebilirlik şerhi” almak kaydıyla mahkeme kararı yerine geçer. Uyuşmazlık sürecinde arabuluculuktan yararlansanız bile, çözüme ulaşamadığınızda her zaman yargı yoluna başvurmanız olanaklıdır.

Arabuluculuğun amacı kimin kazanıp kimin kaybedeceğine karar vermek olmayıp, tarafların gereksinimleri doğrultusunda en uygun çözüm yolunu bulabilmektir

Arabuluculuk, sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin (arabulucunun) katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabuluculukta taraflar, aralarındaki hukuki ihtilafları mahkemede çözmek yerine bir arabulucu aracılığıyla çözmektedirler. Bu çözüm yöntemi mahkeme dışı bir dostane çözüm yöntemidir. Davaların aksine bu süreçte tarafların sosyal ve ticari ilişkileri zedelenmeden sorunlar çözülmekte, her iki taraf da kazançlı çıkmaktadır.

İhtilafların çözümünde Arabuluculuk kurumunun kökenleri çok eski tarihlere dayanmaktadır, ülke mevzuatlarında yerini alması ise yeni bir olgudur. Arabuluculuk kurumu 1998 yılından itibaren Avrupa Birliği bünyesinde, 2002’den itibaren de Birleşmiş Milletler bünyesinde, üye ülkelerin kendi iç hukuklarında uyuşmazlıkların yargısal yöntemler yerine “anlaşmak” suretiyle çözümü konusunda tavsiye kararlar alınmış, hatta bu konuda ülke hukuklarında yeknesaklık oluşması amacıyla ilkeler oluşturulmuştur. Süreç içinde, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde alternatif uyuşmazlık çözümüne ilişkin kanunlar kabul edilmiştir. İhtilafların daha kısa sürede, daha az giderle ve tarafların daha yüksek bir memnuniyeti ile çözülebildiği görüldükçe bu yöntemlere olan eğilim de artmıştır. Türkiye de bu gelişmelerden geri kalmamış ve uzun süren hazırlık çalışmaları neticesinde 2012 yılında arabuluculuk, hukuk sistemimize girmiştir. Bugün itibariyle 160 kadar ülke arabuluculuk kurumunu fiilen uygulamaktadır.

Arabuluculuğun Faydaları

  • Davalara nazaran daha az masraflıdır.
  • Uyuşmazlıklar daha kısa sürede sonuçlanır.
  • Esnek bir süreçtir, yargılama gibi katı kuralları yoktur.
  • Arabuluculuk süreci gizlidir, tarafların mahremiyeti korunur.
  • Çözüm seçenekleri sınırsızdır.
  • Kararı farklı bir kişi değil, taraflar vermektedir.
  • Süreç sonunda hazırlanan anlaşma belgesi ilam niteliğindedir.
  • Toplumsal barışa hizmet eder.
  • Mahkemeden daha kısa sürer ve ekonomiktir.
  • Arabuluculuk anlaşması mahkeme kararına eşdeğerdir.
  • Arabulucunuzu kendiniz seçebilirsiniz.
  • Uyuşmazlığın her aşamasında başvurabilirsiniz.
  • Arabuluculuk sürecinde uyuşmazlıklarınızı rahat bir ortamda ve açıkça konuşabilirsiniz.
  • Süreçte konuşulan her şey gizli tutulur.
  • Bu durum ticari itibar ve bilgiler ile aile mahremiyeti açısından büyük önem taşır.
  • Taraflar kendi çözümlerini bulduklarından anlaşmazlıklar ortadan kalkarken ilişkiler de sürdürülebilir.
  • Arabuluculuğa başvurmakla mahkemeye gitme hakkınızı kaybetmezsiniz.

Arabuluculuğa Uygun Konular

Arabuluculuk; yabancılık unsuru taşıyanlar da dahil olmak üzere tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş ve işlemlerden kaynaklı özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır.

Bunlardan Bazıları;

  • İşçi ile işveren arasındaki her türlü işçilik alacakları ile tazminatlarından kaynaklı uyuşmazlıklar,
  • Ticaret Hukuku kapsamında ve Borçlar Hukuku kapsamında şirketler arasındaki, tacirler arasındaki veya şirketler ile tacirler arasındaki uyuşmazlıklar,
  • Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıklar,
  • Kiracı, kiralayan arasındaki uyuşmazlıklar,
  • Kat mülkiyetinden kaynaklı uyuşmazlıklar,
  • Taraflar ve şirketler arasındaki alacak verecek konularındaki uyuşmazlıklar,
  • Ortaklığın giderilmesi konusundaki uyuşmazlıklar.

Arabulucuğun Tarihi Geçmişi

Günümüzde uyuşmazlıkların mahkeme dışında alternatif uyuşmazlık çözümü yöntemleri ile dostane ve barışçıl yollar ile çözümü için dünya genelinde eğilim bulunmaktadır.*

Arabuluculuğun toplumsal bir kontrol ve çözüm aracı olarak kurumsallaştığı eski çağda Mısır, Babil, Sümerler ve Asur’da geleneksel arabuluculuk örneklerine rastlamak mümkündür. **

Bu bağlamda arabuluculuğun ilk örneklerinden biri 4000 yıl önce Mezopotamya’da bir Sümer hükümdarının savaşın önlenmesine yardımcı olması ve toprak anlaşmazlığı üzerine bir anlaşma gerçekleştirmesi ile vuku bulmuştur.***

Uyuşmazlıkların alternatif uyuşmazlık çözüm yolları ile giderilmesi Antik Yunan ve Roma uygarlıkları dönemlerinde de karşımıza çıkmaktadır. Bu uygarlıklarda hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde arabuluculuk ve tahkimin birleştirilmesiyle oluşturulan kurumsallaşmış sistemler uygulanmıştır. Yargısal arabuluculuğun bu şekli Kıta Avrupası hukuk yargılama usulü sistemlerini önemli ölçüde etkilemiştir. Bu toplumlarda genellikle toplumun saygın üyelerinden olan yaşlılar veya din adamları gibi kişilerin katılımıyla, uyuşmazlıklar arabuluculuk yoluyla çözülmüştür.****

Arabuluculuğun en yaygın biçimde kullanıldığı ülkelerin başında gelen Amerika Birleşik Devletleri’nde arabuluculuk ilk kez profesyonel anlamda 1913 yılında işçi-işveren anlaşmazlıklarında kullanılmaya başlanılmış ve giderek kurumsallaşmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde 1964 yılında Medeni Haklar Kanunu ile kurulan Adalet Bakanlığı Toplum İlişkileri Servisi; ırk, renk ve etnik kökene dayalı ayrımcılıktan kaynaklanan uyuşmazlık ve anlaşmazlıkların çözümünde müzakere ve arabuluculuk yöntemlerini etkili biçimde kullanmış, federal hükümet tarafından aynı amaçla oluşturulan Semt Adalet Merkezleri giderek kar amacı gütmeyen örgütlere dönüşmüş ve arabuluculuk merkezleri gibi hizmet vermeye başlamıştır. Bu merkezler aracılığı ile yaygınlaştırılan arabuluculuğun uygulama alanı giderek kiracı/ev sahibi, polis/vatandaş, aile bireyleri, komşular arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesinde kullanılır olmuştur. Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde bu alanların dışında ve hemen her alanda ve konuda çıkan uyuşmazlıklar yargıya taşınmadan arabuluculuk yöntemiyle çözümlenmektedir.

Günümüzde etkili, ucuz, barışçıl bir alternatif uyuşmazlık çözüm aracı olan arabuluculuk sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde değil, Hindistan’dan, Pakistan’dan Hong Kong ve Singapur’a ve Kore’ye, Latin Amerika’dan Kenya’ya, Somali’ye, Orta Doğu’da İsrail’e, Yeni Zelanda’ya, Avustralya’ya, başta Avrupa Birliği’ne üye ülkeler olmak üzere kıta Avrupa’sı ülkelerine kadar pek çok ülkede ve yaygın biçimde kullanılmaktadır. *

Arabuluculuk yöntemi ülkemizin de yabancısı olmadığı bir yöntemdir. Bu bağlamda, 18 Mart 1924 kabul tarihli ve 442 sayılı Köy Kanunu’nda,18 Haziran 1927 kabul tarihli ve 1086 sayılı HUMK’da, 05 Mayıs 1983 kabul tarihli ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nda, 23 Şubat 1995 kabul tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da, 17 Haziran 1992 kabul tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’da, 19 Mart 1969 kabul ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda, 09 Ocak 2003 kabul ve 4787 sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’da, 06 Ekim 1983 kabul, 91 sayılı Menkul Kıymet Borsaları Hakkında Kanun Hükmündeki Kararname’de uyuşmazlıkların arabuluculuk kurumu aracılığı ile çözümlenmesine yönelik düzenlemelere yer verilmiştir.*

Ülkemizde “Arabuluculuk” ilk kez 2000’li yılların başında, akademik çevreler ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlarca tartışılmaya başlanmıştır. Bu alandaki ilk bilimsel çalışmalar ise 2006 yılında başlanmış ve aynı yıl, ülkemizdeki seçkin hukukçu akademisyenlerden, uygulamadan gelen hukukçulardan, Barolar ve çeşitli meslek ve ticaret örgütü temsilcilerinden bir Bilim Komisyonu oluşturulmuştur. Bu komisyon tarafından hazırlanan kanun tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 07.06.2012 tarihli oturumunda kabul edilerek yasallaşmış ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile bir “alternatif çözüm” yolu olarak uygulanmaya başlanmıştır.

Arabulucu avukat marifetiyle gerçekleştirilen arabuluculuk faaliyeti, Türk Hukuk Sisteminde bulunan uyuşmazlık çözüm yöntemlerindedir. Özel hukuk uyuşmazlıklarında başvurulan arabuluculuk, uyuşmazlığa taraf kişilerin hür iradeleriyle tercih ettikleri bir hakem (arabulucu) gözetiminde anlaşmazlığın çözülmesi amacıyla yürütülür. Arabuluculuk faaliyetine dava öncesinde ya da davanın açılmasıyla birlikte başvurulur.

Arabuluculuk ile özel hukuk uyuşmazlıklarının mahkemeye taşınmadan pratik, hızlı ve kesin surette çözümü sağlanır. Bir usul hukuku kurumu olan arabuluculuk; zorunlu arabuluculuk ve ihtiyari arabuluculuk olmak üzere ikiye ayrılır. Uyuşmazlığa konu fiilin suç teşkil etmesi halinde arabuluculuk yoluna değil; CMK gereği uzlaşma – uzlaştırma yoluna gidilir. Uzlaşma – uzlaştırma faaliyeti, savcılık bünyesinde bulunan uzlaştırma büroları nezaretinde yürütülür.

Zorunlu Arabuluculuk Nedir?

Zorunlu arabuluculuk; yaşanan uyuşmazlığın dava açmak suretiyle mahkemeye taşınmadan arabulucu faaliyetinin mecbur kılındığı ve dava şartı olduğu uyuşmazlıklarda söz konusudur. Dolayısıyla, zorunlu arabuluculuğun şart koşulduğu uyuşmazlıklarda arabulucu faaliyetine başvurmadan dava yoluna gidilemez. Aksi takdirde açılan dava, dava şartı yokluğu dolayısıyla reddedilir. Zorunlu arabuluculuk kapsamında değerlendirilen taleplerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Kıdem tazminatı,
  • İhbar tazminatı,
  • Fazla mesai ücreti,
  • Maaşlar.

İfade edilen taleplerin yanı sıra iş hukuku ve ticaret hukukuna ilişkin birçok talep, zorunlu arabuluculuk gerektiren taleplerdir.

İhtiyari Arabuluculuk Nedir?

İhtiyari arabuluculuk; dava şartı olarak arabuluculuk faaliyetini mecbur kılmayan uyuşmazlıklarda, mevcut uyuşmazlığın çözümü için dava öncesinde tarafların hakeme başvurmasıdır. Uyuşmazlık taraflarının üzerinde tasarrufta bulunabileceği bilumum özel hukuk uyuşmazlığında ihtiyari arabuluculuk faaliyetine başvurulabilir.

Arabulucu Avukat Nedir, Görevleri Nelerdir?

Arabulucu; arabuluculuk, iletişim ve görüşme tekniklerinde uzmanlık eğitimi alan, hukuk fakültesinden mezun ve en az 5 yıllık mesleki tecrübesi olan kişidir. Hukuk fakültesinden mezun olan kişiler, arabulucu olabilmek için arabuluculuğa ilişkin temel bilgiler içeren eğitim alırlar. Aldıkları eğitim yalnızca arabuluculuğa dair bilgiler değil; müzakere metotları, uyuşmazlık çözüm yöntemleri, iletişim becerisi ve davranış psikolojisi gibi birçok sosyal disiplini de tazammun eder.

Avukatlar da arabulucu olabilir. Arabulucu olarak görev yapan avukatlar halk arasında “arabulucu avukat” olarak bilinir. Arabulucu olmak isteyen kişi, yukarıda ifade ettiğimiz eğitim sürecinin sonunda mesleki yeterlilik sınavına girer. Arabuluculuk için gerekli başarıyı sağlayan adaylar, arabuluculuk listesine kayıt olmak suretiyle arabuluculuk faaliyetinde bulunabilir. Adalet Bakanlığınca tutulan arabuluculuk listesine kayıtlı olmayan kişiler arabuluculuk faaliyeti yürütemez.

Arabulucu avukat, arabuluculuk faaliyetinde karar verme merci değildir. Arabulucu; uyuşmazlığa taraf kişiler arasındaki esas ihtilafı ve tarafların menfaatlerini tespit ederek tartışmanın bu hususlar üzerinde şekillenmesini ve çözüm bulunmasını sağlar. Fakat arabulucu tarafından çözüm önerilmez. Taraflar bizzat uzlaşarak uyuşmazlığı çözer. Arabulucu avukatın başlıca görevleri şu şekilde ifade edilebilir:

  • Uyuşmazlık taraflarının çözüme ulaşmalarına yardımcı olmak,
  • Tarafsız olmak,
  • Tarafların sağlıklı tartışabilmeleri için iletişim kanallarını dinamik tutmak,
  • Tarafların ne elde etmek istedikleri öğrenmek,
  • Esas uyuşmazlığı tanımlamak,
  • Uzlaşma sağlanan noktaları tespit ederek taraflara bu noktalarda çözüm önerileri sunmak,
  • Tarafların sulh olabilmeleri için uzlaşma seçeneklerini artırmak,
  • Katılımcıların uyuşmazlığı değerlendirme ve uzlaşma seçenekleri üretmede eşit derecede yer aldığından ve uyuşmazlığa ilişkin tüm noktalara değinildiğinden emin olmak,
  • Uzlaşma seçenekleri değerlendirildikten sonra gerekli düzenlemeleri yaparak taraflara uygun hale getirmek,
  • Öneri ve son karar aşamasında tarafsız olmak,
  • Muğlak yerleri açığa kavuşturmak,
  • Sonraki toplantılar için tarih belirlemek,
  • Sulh olunduğunda arabuluculuk faaliyetinin son bulmasını sağlamak.

Konya’da Arabulucu Avukat Faaliyetini Marka Hukuk Nasıl Vermektedir?

Konya’da arabulucu avukat faaliyeti yürüten Marka Durak Hukuk avukatları; Arabuluculuk Kanunu m.4 hükmü uyarınca süreci gizlilikle yürütmekte, faaliyet gereği kendisine verilen veya süreç içinde edindiği bilumum bilgi, belge ve kayıtları gizli tutmaktadır. Tarafların eşit söz hakkı almasını sağlayarak taraflardan birinin diğerine göre daha az katılım sağlamasının önüne geçer ve kısıtlanmasına mâni olur. Faaliyete katılanlara tarafsız ve eşit davranarak arabuluculuk sonunda maksadın hasıl olmasına yardımcı olur.

Konya’da arabulucu avukat olarak görev icra eden Marka Hukuk avukatları, arabuluculuk faaliyetinde sürece katılan herkese karşı eşit ve tarafsız davranır. Hakkında şüphe doğuracak tutum ve davranışlardan, iş ve işlemlerden kaçınır. Faaliyete başlamasıyla birlikte taraflara gerekli bilgilendirmeyi yapar; arabuluculuğun ne olduğunu ve temel ilkelerini, sürecin nasıl yürütüleceğini ve neticelerini ifade eder.

Tarafların hak ve menfaatlerini gözeterek dengede tutulmasını sağlayan arabulucu avukat; mevcut uyuşmazlığın çözülerek tarafların sulh olmasını sağlamak amacıyla en verimli metotla hakemlik yapar. Faaliyetin son bulması durumunda, süreç içerisinde edindiği belgeleri ve arabuluculuk sonucunda düzenlediği tutanağı, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 15.maddesi uyarınca beş yıl süre ile saklar. Mesleki bilgi ve birikimini kullanarak sürecin adilane yürütülmesini sağlar; iletişim kanallarının dinamik tutularak en uygun çözüm yolunun bulunmasına yardımcı olur.

Arabulucu Avukat Olarak Verdiğimiz Hizmetler

Arabulucu avukat olarak, zorunlu ve ihtiyari arabuluculuk faaliyetlerinin tamamını yürütmekteyiz. Uyuşmazlığa taraf kişiler arasında etkin ve etkili bir iletişim kurulabilmesi, asıl uyuşmazlığın ve tarafların menfaatlerinin belirlenmesi ve buradan hareketle en uygun çözüm yolu bulunarak uyuşmazlığın mahkemeye taşınmadan kısa sürede çözümlemesini sağlamaktayız. Arabulucu avukat olarak verdiğimiz başlıca hizmet kalemleri şu şekildedir:

Tüketici Uyuşmazlıkları

Tüketici mahkemelerinin görev alanına giren uyuşmazlıklar, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.73/A gereği arabuluculuk faaliyetine başvurulması zorunlu uyuşmazlıklardandır. Marka Hukuk bünyesinde hizmet veren arabulucu avukatlar marifetiyle tüketici uyuşmazlıklarında pratik ve hızlı sonuç alınarak çözüm sağlanmaktadır.

Ticari Davalar

TTK m.5/a hükmü uyarınca, TTK m.4 ile hüküm altına alınan bilumum ticari davalar ve özel kanunlarda düzenlenen diğer ticari davalardan, bir miktar paranın ödenmesini konu alan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin arabuluculuğa başvurulması dava şartıdır. Zaruri haller istisna olmak kaydıyla, arabuluculuk için tarafımıza başvurulduğu takdirde altı hafta süre ile neticelendirmekte ve faaliyet kapsamında uzlaşı sağlanması adına hizmet vermekteyiz.

İş Hukuku

İş Hukukuna ilişkin getirilen düzenleme ile 1.1.2018 tarihinden itibaren yıllık izin ücreti, maaş, fazla mesai gibi işçilik alacakları ve kıdem tazminatı gibi tazminatlar dolayısıyla yaşanan uyuşmazlıklar, iş mahkemesinde dava edilmeden önce arabuluculuk faaliyetine konu edilmektedir. Zorunu arabuluculuk yolu tüketilmeden iş mahkemesine taşınan işçi – işveren uyuşmazlıkları, dava şartı yokluğu sebebiyle reddedilir. Marka Hukuk olarak;

  • İşe iade,
  • Kıdem tazminatı,
  • İhbar tazminatı,
  • Fazla mesai,
  • Yıllık ücretli izin,
  • Tatil ücretleri,
  • İşçi ve işveren arasında hakaret,
  • İşyerindeki mallara veya iş malzemelerine verilen zarar dolayısıyla tazminat taleplerinde zorunlu arabuluculuk faaliyeti gereği hakem olarak hizmet vermektedir.

Arabuluculuk Görüşmesine Katılmayan Tarafın Hukuki Sorumluluğu

Arabuluculuk görüşmesine bizzat taraflar katılabileceği gibi yasal temsilcileri ya da avukatları aracılığıyla da katılabilir. İşverenin yetki verdiği bir çalışanı da arabuluculuk görüşmelerine katılarak işvereni temsil edebilir ve son tutanağı imzalayabilir. Ancak çalışanın, işveren tarafından yazılı belgeyle yetkilendirilmiş olması şarttır.

Zorunlu arabuluculuk yapılması gereken iş hukuku uyuşmazlıklarında ilk toplantıya her iki taraf da katılmalıdır. Taraflardan birinin toplantıya katılım sağlamaması ve geçerli bir mazeret sunmaması halinde son bulan arabuluculuk faaliyetinde katılım sağlamayan taraf son tutanakta ifade edilir. Geçerli mazeret sunmaksızın toplantıya katılmayan ve bu nedenle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesine neden olan taraf, iş mahkemesine taşınan uyuşmazlıkta dava neticesinde haklı bulunsa dahi bilumum yargılama giderinden sorumlu tutulur.

Hangi Uyuşmazlık ve Davalar İhtiyari Arabuluculuk Kapsamındadır?

Dava ve işlerin bazıları, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği türdendir. Bu tür dava ve işlerde ihtiyari arabuluculuk faaliyeti söz konusudur. İhtiyari arabuluculuğa konu edilen dava ve işlerden bazıları şunlardır:

  • Sigorta hukuku ve ticaret hukukuna dair iş ve davalar,
  • Maddi ve manevi tazminat davaları,
  • Mirasta mal paylaşımı, saklı pay dolayısıyla tenkis davası, muris muvazaası,
  • Boşanmada mal paylaşımı,
  • Kıdem tazminatı,
  • İhbar tazminatı,
  • Fazla mesai,
  • Destekten yoksun kalma tazminatı,
  • Vekalet yetkisinin kötüye kullanılması,
  • Tapu iptal ve tescil davası,
  • Ecrimisil davası,
  • Şufa davası,
  • İzale-i şüyu davası.

Arabuluculuğa Başvurulamayacak Uyuşmazlıklar Nelerdir?

Arabuluculuk kurumu üzerinden çözümlenmeyecek uyuşmazlıklar, tarafların üzerinde özgürce tasarrufta bulunamayacağı hukuki sorunlara dair uyuşmazlıklardır. Bu tür uyuşmazlıklar genellikle kamu hukuku uyuşmazlıkları ve bazı aile hukuku uyuşmazlıklarıdır. Uyuşmazlık taraflarının arabuluculuk faaliyetine başvuramayacağı uyuşmazlıklardan bazıları şunlardır:

  • Ceza davaları,
  • Nüfus kaydının düzeltilmesi ya da değiştirilmesi davaları,
  • Aile içi şiddet iddiasına dayanan uyuşmazlıklar,
  • Velayet,
  • İdari yargının yetki alanındaki tam yargı davası ile iptal davası,
  • Vergi hukuku uyuşmazlıkları,
  • İş hukukundan doğan tespit davaları.
  • Arabulucuya Başvuru Süresi
  • Taraflar, 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunu m.13 uyarınca, uyuşmazlığın her aşamasında arabuluculuk faaliyetine başvurabilir. Dolayısıyla, tarafların anlaşması şartıyla her aşamada arabuluculuk kurumuna müracaat edilebilir. Uyuşmazlık taraflarından biri, arabuluculuk kurumuna müracaat hususunda diğer tarafa teklifte bulunabilir. Teklifin muhataba ulaşmasını takiben 30 gün içinde müspet yanıt verilmediği takdirde, arabuluculuğa başvurma teklifinin reddedildiği kabul edilir.

Uyuşmazlık mahkemeye konu edilir ve dava açılırsa da taraflar karar vererek arabuluculuk kurumuna başvurabilir. Taraflar, arabulucuya başvurma konusundaki müşterek kararını mahkemeye ibraz ettikleri takdirde yargılamanın ertelenmesi karar verilir. Dava en fazla üç ay süre ile ertelenebilir ancak tarafların tekrar mahkemeye müracaat etmesi halinde sürenin üç aya kadar uzatılması mümkündür.

Arabuluculuk Ne Demek?

Arabuluculuk, uzlaşma ve çözüm yolu aranarak tarafların sulh olmalarını sağlamak amacıyla yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

Arabulucu Kimdir?

Uyuşmazlık taraflarını bir araya getiren, iletişim kurmalarını ve birbirlerini anlayarak çözüm üretmelerini sağlayan tarafsız hakemdir.

Arabulucu Ne İş Yapar?

Arabulucu, karar merci değildir. Taraflar arasındaki esas uyuşmazlığı tespit ederek iletişimin bu tespit üzerinde şekillenmesini ve tarafların menfaatlerine uygun olacak şekilde çözüm bulmaları adına tartışmalarını sağlar.

Arabulucuya Ne Zaman Gidilir?

Uyuşmazlık yaşandıktan ve fakat mahkeme ya da tahkime başvurmadan evvel arabulucuya gidilebilir. Bununla birlikte, mahkemeye dava açtıktan sonra da arabulucuya başvurulabilir.

Tüm Hukuki Talepler, Uyuşmazlıklar ve Davalarda Arabulucu Şart Mıdır?

Tarafların iradesine bırakılan konularda arabulucuya başvurulabilir. Kamu düzenini ilgilendirmeyen hususlarda hakeme müracaat edilebilir. Ancak sözleşmeye konu edilemeyecek olaylarda arabuluculuk faaliyeti söz konusu değildir.

Arabuluculuk Ücretini Kim Öder?

Genellikle tarafların eşit olarak paylaşıp ödediği arabuluculuk ücreti, tek bir tarafın da ödeyebileceği bir ücrettir.

Arabuluculuk İçin Avukat Olmak Şart Mı?

Arabulucu olmak için hukuk fakültesinden mezun ve 5 yıllık meslek deneyimine sahip olma şartı aranırken avukat olma şartı aranmaz.